Solunum Yetmezliği

Solunum Yetmezliği

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)

 KOAH, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Burada da astım hastalığında olduğu gibi hava yollarında daralma söz konusudur. Ancak astımdan farklı olarak, hava yollarında görülen değişiklikler kalıcı ve ilerleyicidir.

KOAH gelişiminde en önemli rolü sigara oynar. Daha önceleri ileri yaşta görülen bir hastalık olduğu kabul edilen KOAH, sigara içmeye giderek daha erken yaşlarda başlanması ve hava kirliliğinin artması ile daha erken yaşlarda (30'lu yaşlardan itibaren) görülmeye başlanmıştır.

Amfizem Nedir?

Solunum yetmezliğine yol açan en yaygın kronik akciğer hastalıklarından biridir.

Hastalığın en belirgin özelliği nefes darlığı olmak ile birlikte belirtileri arasında hırıltılı solunum ve öksürük vardır.En önemli nedeni sıgara olmakla birlikte doğumsal bazı nedenler ile  bazı enzimlerin yokluğunda akciğer dokusunun kendi kendisini tahrip etmesi sonucuda hastalık oluşabilmektedir.

Akciğer amfizemininin ilk belirtisi solunum yetmezliğidir. Ortalama olarak 40′lı 50′li yaşlarda etkisini göstermeye başlayan hastalığın ilk aşamalarında nefes darlığı hafif nitelikte olup özellikle efor sarfedildikten sonra ortaya çıkar.Hastalığın en önemli özelliği sürekli ve artan bir seyirde ilerlemesidir.Yıllar içerisinde hastanın nefes darlığı problemi giderek artar önceleri sadece efor sarfettiğimizde baş gösteren nefes darlığı artık normal dinlenirken bile yaşanır.Hastalığın ilerliyen safhalarında hasta artık günlük işlerini bile yapamayacak duruma felir.Öyleki nefes darlığı nedeni ile hasta konuşma güçlüğü bile yaşar.

Müsküler Distrofi

Müsküler distrofi ilerleyici bir hastalıktır. Bu hastalıkta kas dokusu küçülür ve zayıflar. Bu ender görülen hastalığın en yaygın tipine Duchenne müsküler distrofisi denir. Bunun en duyulmuş eş anlamlısı alancı hipertrofik müsküler distrofıdir.

Belirtiler: Belirgin bir koordinasyon yokluğu ile karakterize adale zayıflığı, yürüme bozukluğu ve kolları başın yukarısına kaldıramamak, ilerleyen rahatsızlık, sonuçta hareket yeteneğinin kaybına varır.

Henüz anlaşılmamış olan nedenlerden bu hastalığa tutulan kişilerde adale fonksiyonu için şart olan temel bir protein yoktur. Bu proteinin yokluğunda adaleler gittikçe zayıflar yine de normalden büyük görülebilir çünkü kaybedilen adalenin yerini yağ dokusu alır.

Bu ender görülen hastalığa yatkınlık kalıtımsaldır. Genellikle erken yaşta (çoğu zaman 5 yaşından önce) başlar ve yalnız erkeklerde görülür.

Post-Polio Sendromu

Post-polio sendromu: Poliomiyelit geçiren ve az ya da çok iyileşip klinik durumu stabilize olan bazı olgularda yıllar sonra yeni gelişen kas zaafı ve işlev kaybı şeklinde ortaya çıkar. İlk infeksiyonda hasara uğrayan ön boynuz hücrelerinin innerve ettiği kas liflerinin innervasyonunu da üstlenmiş olan sağlam ön boynuz motor nöronlarının zaman içinde fonksiyon dışı kalmalarının bu sendromu ortaya çıkardığı düşünülmektedir.

Kronik Bronşit

Kronik bronşit, akciğerdeki bronş tüplerinin zarlarının kalıcı iltihap­lanmasıdır. Enfeksiyonun sebep olduğu ve birkaç gün süren akut bronşitle karşılaştırıldığı zaman, kronik bronşit 2 yıl boyunca, yılın 3 ayı kadar süren bir zamanda, balgam üreten bir öksürüktür. Kronik bronşitin sebebi enfeksiyon değildir.
Sigara içmek, kronik bronşitin en bilinen sebebidir. Bronş tüple­rinin, sigara dumanı gibi amansız ve sürekli bir tahrişe maruz kalma­ları sonucu başlar. Zarar veren maddeleri atmak için vücut bir gayret sarfeder, bu amaçla bir savunma mekanizması geliş­tirir; bu mekanizma içinde şunlar vardır: İltihap (beyaz kan hücreleri o alana yönlendikleri zaman), hava yollarının şişmesi ve bunun sonucu olarak daralması ve duman zerrelerini vücuttan defetmek için sürekli olarak mukoza üretmek. Sigara içmeyi bırakmadıkça, hava yollarının zarlan kalınlaşacak ve yaralanacaktır. Buna ek olarak duman, mukozayı hava yolla­rından geçirerek Öksürük suretiyle attıran ve “cilia”denen tüysü dokulara da zarar verir.


Hasar gören cilia, mukozayı vücuttan yeteri kadar temizleyemediği için, mukoza hava yollarında kalır. Büyük miktarlarda biriken mukoza ve zarar görmüş hava yollan, tahriş eden bir Öksürüğe, solunumda zorlanmaya ve enfek­siyon için ideal bir ortama yol açar. Akciğer dokusunda oluşan hasar kalıcı olabilir.

Kronik bronşit olan insanlar, düzenli olarak balgam çıkararak öksürürler, hırıldarlar ve giderek artan bir şekilde, egzersizlerindeki kapasiteleri sınırlanır. En sonunda, nefessizlik artar ve birçok kronik bronşitli, ilave oksijen almadan kendi başlarına hareket edeme­yecek hale gelir. Bazılarında, sıvının tutulumu batının ve ayak bileklerinin şişmesine yol açar. Kilo alırlar ve kanlarındaki düşük oksijen seviyesi yüzünden, dudak­ları morarır.

Bronşektazi

Bronşların doğuştan ya da sonradan dönüşsüz biçimde genişlemesidir. Kronik bronşit bu gelişmenin başlıca sorumluları arasında yer alır.

Bronşektazi, yani bronş genişlemesi çeşitli biçimlerde ve bronş ağacında değişen yaygınlıkta görülebilir. Doğumsal olduğu kadar, bronşlara yerleşen enfeksiyon etkenlerinden de kaynaklanabilen bir bozukluktur. Hastalık uzun süre belirti vermez. Ama iltihaplanma ilerlediğinde ilk kez iltihaba bağlı belirtilerle fark edilebilir.

Bebekken ortaya çıkan bronş genişlemeleri doğumsaldır. Bronş duvarının esnekliğini ve desteğini sağlayan etkenlerin yetersizliği sonucu, bronşlar doğumdan başlayarak sürekli geniş kalır. Aslında edinilmiş bronşektaziler de aynı yetersizlik sonucu gelişir.

Edinilmiş bronşektazilerde birçok bozukluk birlikte rol oynar. Kronik bronş iltihapları sırasında gelişen olaylar bronşun esnekliğini ve direncini bozarak sağlıklı yapısını kolayca değiştirebilir. İnatçı bir öksürük ya da güçlü soluk verirken karşılaşılan bir engel sonucunda bronş içindeki basıncın artması, bronş duvarının çökmesini kolaylaştırır. Bronş çevresindeki dokularda ya da bağdoku artışıyla birlikte gelişen süreçler de bronş duvarını çevreye doğru çekerek bronşun genişlemesine neden olur.

Bronş genişlemesi salgı birikimini kolaylaştırır. Bu da iltihap yapıcı mikropların barınmasına son derece uygun bir ortam oluşturur. Böylece bronş genişlemesi iltihaplanmaya ve bronş duvarında direncin azalmasına neden olur.

Başlıca belirtiler öksürük ve balgamdır. Bunlar genelde hep bir arada görülür. Ayrıca solunum zorluğu da gözlemlenebilir. Ancak çok baskın şekilde görülmemektedir. Yaşam süresince, özellikle bronşektazi üzerine iltihap eklendiğinde balgam da kan görülebilir.